Gazeteci ve aktivist Mona Eltahawy, kadın haklarının
Ortadoğu’daki serüvenini geniş bir perspektifle ele
alırken kadınlarımızın “kanunlar” ve “dini dayatmalar” çerçevesinde nerede durduğunu gözler önüne seriyor. Kadınların yaşamsal haklarını savunmak için gerçekleşecek bir devrimin ne kadar önemli olduğunu da vurguluyor.
Başkaldıran Beden, başkaldırının cezayla değil, mükâfatla sonlandırılacağı özgür yarınların ütopyadan ibaret olmadığını hatırlatan umut ve öfke dolu bir manifesto...
Bizden nefret ediyorlar çünkü bizi kontrol etmek için
güç birliği yapan “devletin” ve “sokağın” ittifakından
kurtulduğumuz anda bir hesaplaşma talep edeceğimizi biliyorlar.
Toplumsal dayatmaların, geleneklerin ve ataerkinin önünde bir kadın olarak yaşamımızı özgürce sürdürebilmek; bedenimizle, tercihlerimizle, arzularımızla, gerçek mânâda bir bütün olarak var olmaya çalışmak oldukça zor.